Herkesin dikkatini çeken şeylerden birisi son zamanlarda karşımıza çıkan "akıllı" reklamlar. Akıllı reklam uygulamasının en bariz örneğini Google algoritmasında görmekle beraber, bugün dakikalarca vakit geçirdiğimiz pek çok sosyal medya aracında da (instagram, facebook vs) karşımıza çıkmakta. Sosyal ağ sitelerinin geneli için ilgili siteleri kullanan bireylerin yaş ortalamaları incelendiğinde ise kullanıcıların önemli bir kısmının gençler olduğu göze çarpmaktadır. Bu durum üzerine kısa bir araştırma yapmak bile aslında akıllı telefonlarınızın, internet bağlantılarınızın, çerezlerinizin sizin hayatınızı yönlendirmede ne derece etkili olduğunu size gösterecektir. Akıllı telefonunuzun internet tarayıcısını açtınız ve altın kolye, alyans yüzük fiyatları tarzında aramalar yaptınız. Daha sonra instagramı açarak gezmeye başladınız. Önerilen reklamlara baktığınızda altın kolyeler, bileklikler, alyansta fırsat indirimi tarzında karşınıza çıktığını göreceksiniz. Aslında bu bir derecede korkunç bir hezeyan. Çünkü özel hayatın gizliliği gereği hiç kimse kendi telefonunun, bilgisayar ya da tabletinin bu şekilde izlenmesini ve veri kaydedilmesini istemez. Ancak ne yazık ki bu akıllı reklamcılık büyük bir pazardır ve pay alması gerekenler bu pazardan payını almalıdır. Esasında bazı müşteriler için de bu durum potansiyel vakit kazanımı ve benzersiz bir fırsat demek.
Bir kağıdın üzerine şirketinizin ismini yazmanız ve onu herhangi bir yere bırakmanızda, kişisel instagram hesabınızı herhangi bir fotoğrafın üzerine yazmanızda bir reklamdır. Önemli olan tek şey bir faaliyette o isme duyulan aşinalığın artırılmasıdır. Eğer şirketiniz gerçekten o işi sahiplenerek yapıyorsa gerçekten isminizin anılması direk olarak ürünü akla getirecektir. Örneğin, yüzlerce arama motoru olmasına rağmen "Google'da arayalım." ya da "bu konuyu Google'a soralım." yerine "Arama motorunda arayalım." diyebilirdik. Ancak Google işini üst düzey planlamasıyla kendini halka kabul ettirmiş durumda. Bunun dışında pek çok örneğe rastlayabiliriz. Örneğin Jeep başlı başına bir marka olmasına rağmen 4x4 araçların neredeyse tamamına Türkiye'de halk Jeep diye hitap etmektedir. Buda o markanın yine kendisini kabul ettirdiğinin kanıtıdır.
Reklamın bilgilendirme, ikna etme, destekleme ve hatırlatma olmak üzere dört temel iletisim fonksiyonunu gerçeklestirdiğini söylemek mümkündür. Reklam aynı zamanda tüketiciyi kararsızlık aşamasından satın alma eğilimine yönlendirme rolünü de üstlenmektedir.
Youtube üzerinde bir video izliyorsunuz. Sağ tarafa baktığınızda o videoyla alakalı daha radikal videolar çıkıyor. Youtube algoritması burada bizim neyi beğenip neyi beğenmeyeceğimiz üzerine bir kumar oynuyor ve rastgele videolardan bizim en çok sevebileceğimiz videoyu getiriyor. Çoğumuzun başına gelmiştir; bir video açarsınız bunu sağ taraftaki daha ilgi çekici videolar takip eder ve tarayıcınızın tek bir sekmesi varken 10 sekmeye bakmak zorunda hissedersiniz kendinizi belki içlerinden birkaçını elemeye gidebilirsiniz. İşte YouTube burda bize aslında ürününü satma yarışına giriyor. "Sen bu videoyu izliyor ve seviyorsun. Öyleyse daha çok beğeneceğini düşündüğüm bir video sunuyorum sana" diyor ve çoğu zamanda başarılı oluyor. Bu internet kullanıcıları için çoğu zaman faydalı bir çalışma olarak görünsede bazende korkutucu bir hal alabiliyor. Konuyla alakalı Christian Louis Lange'in sözünü paylaşarak yazımızı sonlandıralım.
“Teknoloji kullanışlı bir hizmetkar ama tehlikeli bir efendidir.”- Christian Louis Lange
Post a Comment